Yayın Adı: Cio Dergisi
Lojistik sektörünün saha operasyonlarında iki modülde mobil çözümleri kullandığını açıklayan Batu International Logistics Yönetim Kurulu Başkanı Taner Ankara, bunlardan birinin depo ve antrepo operasyonlarında, diğerinin ise filo yönetiminde kullanıldığını belirtiyor.
Ankara, “Depo ve antrepo operasyonlarında etiketleme, stok giriş ve çıkışlarında el terminalleri ile stok hareketleri takip edilir. El terminalleri ile takip edilen stok hareketleri yazılım programlarına entegrasyon ile daha hızlı ve kontrollü operasyon süreci yönetilmesine imkan sağlar. Stok girişleri, ürünler üzerine yapılan barkodlama işlemi inovatif bir şekilde depo içinde raflara sistemsel olarak yerleştirilir. Operasyon verimi sağlamak adına ürünler üzerindeki barkodlara ürünün yerleştirileceği kolon, raf sırası, kat sayısı gibi yazılarak ürün alanı tanımlanır ve depolaması bu alana uygun olarak yapılır. Böylece stok girişleri raporlanabilir hale gelir. Ürün çıkışları için bu barkod üzerindeki seri numaranın bağlı olduğu lokasyona, kata ve kolona göre iş emri oluşturulur, çıkışlar bu iş emrine göre yapılır. Böylece stok çıkış hareketleri de kontrollü olarak sağlanmış olur. Bu yöntemle stok girişleri, çıkışları ve kalanı sistemsel olarak kontrol edilebilir ve raporlanabilir hale gelir. Antrepo tarafında ise düşüm dosyaları adedi ve kalanı kolaylıkla kontrol edilebilir” diyor.
Filo yönetim operasyonlarında ise mobil çözümler araç takip, akaryakıt entegrasyonları ile kullanılır hale geldiğini anlatan Taner Ankara, araç takip programları entegrasyonu ile yazılım programları içinde sahada yürür halde bulunan araç takiplerinin kolaylıkla sağlanabildiğini, verimli operasyon süreçlerinin ortaya çıkarılabildiğini söylüyor.
Mobilite çözümlerinin saha operasyonlarına sağladığı faydaları da değerlendiren Ankara, “Öncelikli olarak hareketlerin kayıt altında olması en büyük artılarından biri olarak gösterilebilir. Hızlı ve sistemsel tanımlamalarla bilgi güvenliği esasını sağlamak da önemli. Hata payını azaltan sistemsel gelişmeler olarak değerlendirilebilir. Verimli kullanıldığı sürece entegrasyonlar aracılığı ile işgücü ve takip maliyetlerini düşüren bir yapı sağlanabilir” diye konuşuyor.
Bilgi alışverişinin sağlandığı her ortamda risk olgusunun varlığını kabul etmek gerektiğine işaret eden Taner Ankara şöyle konuşuyor: “Mobil çözümler ve uygulamalar aşamasında da güvenlik riski bulunmaktadır. Kullandığımız programlarda güvenlik riskini ortadan kaldırmak adına bilgi güvenliği esaslarına dayalı işlemleri takip ediyoruz. Mobil uygulamaları kullanıcı bazında yetkilendirme sonucu sağlıyor, bilgi paylaşımlarını ve hareketlerini sistemsel olarak kaydediyoruz. Ayrıca ilgili verileri bir arayüzde saklı tutarak sistemleri ile karşılaştırarak güncellemeleri takip ediyoruz. Mobil yönetim sistemleri iş hayatının geleceğinde daha gelişerek ve kullanışlı hale getirilerek yerini almaya devam edecektir. Önemli olan tarafı, mobilitenin iş yükü çıkarmadan, amacına uygun, verimli olarak kurgulanmasından geçmektedir. Ayrıca gelecekte iş hayatında birçok işlemin mobil yazılım alt yapılarının sağlanması sonucu mobil uygulamalar ile mobil cihazlardan yapılabileceğini de yadsımamak gerekir.”